Bu site
.com
site kurucusuyla tasarlanmıştır. Kendi sitenizi bugün kurun.
Hemen Başla
  • BLOG

  • HAKKIMDA

  • İLETİŞİM

  • More

    Use tab to navigate through the menu items.
    thumbnail_Adsız-Resim.png

    Donat'tan

    İçimden geçenler, kendime yazılar

    • mfdonat
    • mfdonat
    • Beyaz Facebook Simge
    Başlamadan önce buraya göz atabilirsiniz
    • Donat
      • 22 Ara 2019
      • 2 dakikada okunur

    Mektup

    Güncelleme tarihi: 24 Nis 2020

    Çocuk,


    İçinde bulunduğun şu zamanlarda dertlerinin arasında yapayalnız kaldığını düşünüyorsun değil mi? Peki bundan yaklaşık yedi yıl önceki halini hatırlar mısın? Artık kenara çekilip akıp geçen yaşamına uzaktan bakmayı denemelisin. İpin ucunu bir bulsan yumağı çözeceksin. Bu üzüldüğün durumlar var ya çocuk, bunlara çok güleceksin. Bunların en az yarısıyla bolca dalga geçecek, kahkahalarla hatırlayacaksın. Kendine haksızlık ettiğini düşüneceksin, sana haksızlık edildiğini göreceksin. Bunların yaşanmasına neden izin verdiğini anlamayacaksın. Şu an itibariyle anlamasan da çocuk, anlayacaksın. Anlamazsan da sana zorla anlatacaklar.


    Neden bütün olaylarda suçu kendinde arıyorsun? Kendine bu kadar yüklenmen hoş mu? Bırak artık, ne olacaksa olsun. Kendini rahat bırakmalısın. Kabul etmen gerek: ne yaparsan yap değiştiremeyeceğin durumlar var. Hayat herkes için akıp geçiyor. Sen sahildeki kumsal misali uzanmışsın, dalgalar sana çarpıp geri kaçıyor. Tutamazsın suyu çocuk, ellerinin arasından kaçıp gider. Dalgaların ve rüzgarın sana getirdikleriyle mutlu olmalısın.


    Kumsal senin yaşamın çocuk, bir şekilde o kum taneleri bir araya gelmiş ve senin yaşamını oluşturmuş. Rüzgar ve dalgaların sana getirdikleri ise sana katılanlardır, iyi veya kötü. Bazen rüzgar sana yeni kum taneleri ulaştırır ve sahilini genişletir. Belki yapraklar, dal parçaları belirir çevrende. Bakarsın etrafında yeşillikler oluşturmuş. Dalgalar sana yeni yaşamlar ulaştırır. Kum tanelerinin üzerinde ve içerisinde yeni yaşamlar belirir. Mutlu olursun getirilen her parçada. Seni şekillendirir her git gelinde. Uzaklardan renkli taşlar ve birbirinden güzel deniz kabukları belirir etrafında. Herkes senin kumsalına gelmek, ondan nasiplenmek ister.


    Bazen de çocuk, rüzgar ve dalgalar istemediğin şeyler getirir. Çöpler doluşur sahilinde. İğrenç plastikler, atıklar, pislikler getirir. Bitmiş yaşamlar bırakır. Seni mutsuz eder onlar, rahatsızlık duyarsın. Dalgalar uzaklardan istenmeyen kirlenmiş yosunlar atıverir sahiline. Varlığından haberinin olmadığı pisliklerle tanışacaksın. Çoğu zaman pislik yığınları oluşacak kumsalının üzerinde. Hiç kimse senin kumsalına uğramak istemeyecek.


    İşte çocuk bu senin hayatındır. Dalgalar yaşadığın olaylar, rüzgar tanıdığın insanlardır. Hepsi sana bir şeyler katacak. Ve tüm hayatını oluşturacak. Eğer onlar olmasaydı sahil olmazdı. Senin yaşamın olmazdı. Her bir kum ve toz tanesi seni sen yapandır. Sen o küçük şeylerden bir bütün, genişçe sahil oldun. Gelen güzellikleri tutup, pislikleri de temizlemelisin. Tek bir toz tanesi uğramasaydı sahiline sen sen olamayacaktın.


    Biliyorum çocuk içinden geçenleri. Bana iyi güzel söylüyorsun da tam olarak böyle mi diye soruyorsun. Böyle maalesef, kabul etsen de etmesen de. Dert ettiğin şeyleri bir düşünsene, ne kadar da dar bir çerçevede olduğunu göremiyor musun gerçekten? Cidden sana sinirlenmeye başlıyorum. Artık geriden, ama en geriden, bakmalısın. Ne kadar çok şey kaçırdığını anlayıp kendine dert yanacaksın.


    Bu mektubu ilk okuduğunda tabii beni anlamayacak ve belki de bana sinirleneceksin. Bırak, üzerinden biraz daha zaman geçsin. Sonrasında açar tekrar okursun. Kendini suçlamayı bırak ve kendini biraz rahat bırak. Zamanla neyi kastettiğimi anlayacaksın çocuk, zamanla.


    Lakin bu zamanın ne kadarlık bir süreyi kapsadığını ben bilemem çocuk, kendine iyi bak.


    *Yeni Sayfa'dan


    • Düşünce
    • •
    • Duygu
    • •
    • Mektup
    89 görüntüleme0 yorum
    • Donat
      • 12 Kas 2019
      • 1 dakikada okunur

    Hiç Düşündün Mü?

    Geçsem karşına ansızın adını zikretsem suratına

    Seni seviyorum desem gözlerine bakarken bir anda

    Zamanı durdurabilir miyiz akıp geçen her dakikada

    Hiç duraksar mı gözlerin bakarken dudaklarıma


    Sözlerine zincirler vurur musun tenine dokunurken

    Ben kelimelerimi seçerim saçlarını koklarken

    Umursamaz tavırların gerçekçi mi suretimi incelerken

    Hiç düşünür mü düşlerin hayallerimi sararken


    Kalabalık caddede dolaşırken tesadüf etsem sana

    Ya da bir ara sokakta bedenlerimiz rastlaşsa

    Bakışlarını kaçırır mısın mecruh ruhumdan umursamazca

    Hiç gülümser mi çehren apansız nazarında


    Düşüncelerinde var oldum mu mevsimler geçerken

    Rüyalarında kahraman olmak isterdim gece gündüz olurken

    Anımsar mı hatıraların ilk sohbetimizi ederken

    Hiç canlanır mı zihninde öpüşmelerimiz birbirimize hasken


    Tutsam senin iki yakandan haykırsam geçmişimizi kulaklarına

    Ben buradayım desem henüz kaybolmadım tutamadığım zamanda

    Tekrardan sever misin beni eskisi gibi bakışlarında

    Hiç canlanır mı hafızanda sarılırken bana kokumda


    Heyecanlanır mısın gerçekten başkasına bakarken

    Sahiden artık meşgul mü düşüncelerin birisini ararken

    Kıskanır mısın içerinden ben dışında birisini gözlerken

    Hiç sevmedin mi beni amansız sözler ederken


    Aniden hatıram çıksa karşına ya da görsen beni yolun karşısında

    Çekimser bir bakış atsam ya da gülümseyebilsem sana doğru uzakta

    Hatırlar mısın beni ilk gündeki gibi bakarken sana

    Hiç özlemedin mi beni yalnızken bile en çaresiz anlarda


    Gülümser mi gözlerin artık başkasına bakarken

    Çatar mı kaşların bir başkasını kıskanırken

    Düşünür müsün başka birisini ben hep seni ararken

    Hiç yaşanmayacak mı sevdamız birbirimizi sımsıkı sararken


    Korkuyorum her bir kelimeyi yazarken kağıda

    Ya duygularım biterse diye ya da sana hislerim kalmazsa

    Gitmeyecek mi suretin yorulmuş zihnimden asla

    Hiç çarpışmayacak mı gözlerimiz bakarken etrafa


    Beğendiğin bir fotoğrafım var buldum kendimi ona bakarken

    Kendini hiç değersiz hissetmemişti o, o fotoğraf çekilirken

    Gözden ırak olan gönülden de ırak mı olurmuş hala çaresiz severken

    Hiç bitmeyecek mi sevdan, hiç tükenmeyecek mi hasretin vuslatımız imkansızken



    • Duygu
    • •
    • Şiir
    • •
    • Düşünce
    125 görüntüleme0 yorum
    • Donat
      • 3 Kas 2019
      • 1 dakikada okunur

    Sen Vazgeçtin Ben Vazgeçemedim

    Sen vazgeçtin

    İnsafsız özlemin

    Kaçamak duruşun

    Duygusuz sarılman

    Gözlerindeki yoksunluğun

    Hançer misali saplanan sözlerin

    Umursamaz bakışların

    Sen vazgeçtin


    Ben vazgeçemedim

    Kendime yalanlar söyledim

    Bu son

    Bu son anmak

    Bu son damla yaş

    Bu son dize senin için

    Çok kez kendimi kandırdım

    Ama ben vazgeçemedim


    Sen vazgeçtin

    Unuttun beni

    Anmadın bir kere daha adımı

    Sahi adımı seslenişini bile hatırlamıyorum

    Seslenmeni de hatırlamıyorum

    İlk önce ses unutulurmuş

    Ben bunu fark ettim

    Sen vazgeçtin


    Ben vazgeçemedim

    Rafımdaki fotoğrafında

    Anımsadığım kahkahanda

    Bıraktığın son mektubunda

    Kolundan aldığım tokanda

    Hatırladığım en mutlu anında

    Kollarımda bıraktığın son kokunda aradım umudu

    Ama sen vazgeçtin ben vazgeçemedim


    Sen vazgeçtin

    Cümleler döküldü ağzından

    Ben dinledim

    Sen söyledin

    Ben henüz can vermemiştim son çırpınışlarımdı

    Sen ölmem için tekrarladın sözleri

    Can çekişlerimi umursamadın

    Sen vazgeçmiştin ben vazgeçmedim


    Ben vazgeçmedim

    Ansızın aklımdaydın benim

    Unutmak istediğim hatıralarda

    Gündüz hayallerimde

    Gece düşlerimdeydin

    Defalarca gitmeni istedim yitik düşüncelerimden

    Ama sen gitmedin

    Sen vazgeçtin ama gitmedin


    Sen vazgeçtin

    Dualarımdaydın

    Rabbim bizi birbirimize ver

    Ya da al aklımdan derdim

    Şimdi

    Sadece yalvarıyorum al aklımdan

    Çünkü sen vazgeçebildin

    Ben vazgeçemedim


    Ben vazgeçemedim

    Rüyalarımdan hiç çıkmadın

    Gözlerimi kapadığımda oradaydın

    Açtığımda ise hayalinle baş başaydım

    Her seferinde inandım

    Ama sen yoktun

    Ben oradaydım

    Ben vazgeçemedim


    Sen vazgeçtin

    Olamaz olmaz dedin bir daha asla dedin

    Sözlerin yaraladı beni deldi geçti yüreğimi

    Can çekişiyordum halbuki gözlerinde

    Sen görmedin gülüşlerimdeki acıyı

    Nasıl kıyabildin ki bedenime

    Her seferinde bir daha deştin kalbimi

    Sen vazgeçtin


    Ben vazgeçemedim

    Çocukluk resimlerinde

    Ufacık anılarda

    Dinlediğimiz şarkılarda

    Bir parça mutlu gülüşünde takılı kaldım

    Umudumu yitiremedim hiçbir zaman

    Yitirmem gerekirdi oysaki

    Vazgeçen sendin ben vazgeçemeyendim


    Sen vazgeçtin

    Gittin

    Bilmek istemiyorum o yeri

    Biliyorum bedenim kendini orada bulur

    Düşüncelerim yanında belirir

    Dolaşırım avare sokaklarda

    Bir karşılaşma için

    Ama biliyorum ki sen vazgeçtin


    Ben vazgeçemedim

    Lakin artık biliyorum ki vazgeçmem gerek

    Silip atmam gerek

    Unutup yoluma bakmam gerek

    Geceleri huzurlu uykuya muhtacım

    Tertemiz düşüncelere ümitli geleceğe muhtacım

    Sensiz geleceğe ben olmayan mutluluğa muhtacım

    Çünkü sen vazgeçtin ben vazgeçemedim


    Sen vazgeçtin

    Doyasıya sevgiden bitmeyen sevdadan vazgeçtin

    Ben burada geberiyorum

    Ama biliyorum ki sen çoktan vazgeçtin

    Ne yapsam ne etsem boşuna

    Sen beni öldürdün

    Ben de seni buraya gömmeye niyetliyim

    Sen benden vazgeçtin ben de sen vazgeçeceğim


    • Şiir
    • •
    • Duygu
    • •
    • Düşünce
    102 görüntüleme0 yorum
    23
    4
    56
    • mfdonat
    • mfdonat
    • Beyaz Facebook Simge
    • Beyaz Google+ Simge

    donattan.com